ileri sür

listen to the pronunciation of ileri sür
التركية - الإنجليزية
propel
propound
{f} propounding
brought forward
put forward

Barry Taylor's name has been put forward for the post of chairman. - Barry Taylor'un ismi başkanlık makamı için ileri sürüldü.

My friend put forward a good suggestion. - Arkadaşım iyi bir fikir ileri sürdü.

bring forward
{f} propounded
bring#forward
ileri sür
المفضلات