The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
- Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
The content of his speech is not relevant to the subject.
- Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
Tom doesn't seem particularly interested in Mary.
- Tom özellikle Mary ile ilgili görünmüyor.
They're interested in swimming.
- Onlar yüzme ile ilgililer.
The existing law concerning car accidents requires amending.
- Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
There is a rule concerning the use of knives and forks.
- Bıçak ve çatal kullanımı ile ilgili olarak bir kural vardır.
On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.
- Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
I don't know anything about her family.
- Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.
- Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Do you have anything to say with regard to this matter?
- Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
Sami read anything related to necrophilia.
- Sami, nekrofili ile ilgili her şeyi okudu.
Firstly, happiness is related to money.
- Öncelikle, mutluluk para ile ilgilidir.
He got over the shock of his father's death.
- Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
- Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.