ikramcı

listen to the pronunciation of ikramcı
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
İkramda bulunmayı seven, mükrim
ikram
Bir şeyi armağan olarak verme, sunma
ikram
Konuğu ağırlama
ikram
Sunulan şey
ikram
Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim
ikram
Bir şeyi armağan olarak verme, sunma: "Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi."- Ç. Altan
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) İltifat olarak bir şeyler vermek
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Bağış
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın lütfu ve ihsanı.(İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir. İnsanın nefsi, Allah'ın lütfunu kendine isnad etmez. Çünkü kesbinin medhali yoktur.)
İKRAM
(Osmanlı Dönemi) Ağırlamak. Hürmet etmek. Saygı göstermek
ikramcı
المفضلات