iki katına

listen to the pronunciation of iki katına
التركية - الإنجليزية
doubled

His revenue doubled after retirement. - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.

I shouldn't have doubled the recipe. - Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.

Past tense of to double
folded in two; "doubled sheets of paper"
folded in two; "doubled sheets of paper
twice as great or many; "ate a double portion"; "the dose is doubled"; "a twofold increase"
{s} folded in two; dual; composed of two parts; duplicated
iki kat
{i} double

They need to eat double that amount. - O miktarın iki katını yemeliler.

The population has doubled in the last five years. - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.

iki katına çıkarmak
to double
iki katına çıkarmak
redouble
iki katına çıkmak
double
iki katına çıkmak
redouble
iki kat
twice

This tunnel is twice as long as that one. - Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.

Your room is twice the size of mine. - Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.

iki kat
folded
iki kat
folded double
iki kat
very stooped
iki kat
bent double
iki kat
doubled

The population has doubled in the last five years. - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.

Tom doubled his investment in a year. - Tom'un bir yıl içinde yatırımını iki katına çıkardı.

iki kat
double-layer
iki kat
doubly

I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team. - Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.

iki kat
two-fold
eline bakmadan potu iki katına çıkarmak
(poker) straddle
iki kat
1. doubled, folded. 2. bent double, very stooped
iki kat
a) doubled b) folded double c) twice
iki kat
{s} duplicate
iki kat
reduplicate
iki kat
{s} twofold
iki katına
المفضلات