He developed his English skill while he was in America.
- Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi.
One gladiator's weapon of choice is the mace, while the other's is a sword.
- Diğerlerinki bir kılıç iken, bir gladyatörün seçtiği silah topuzdur.
I met him once when I was a student.
- Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
I often wrote to her when I was a student.
- Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.
- Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.