ihtiyaç duyma

listen to the pronunciation of ihtiyaç duyma
التركية - الإنجليزية
need

Tom bought a few things he didn't need. - Tom ihtiyaç duymadığı birkaç şey satın aldı.

Europe doesn't need anyone. - Avrupa hiç kimseye ihtiyaç duymaz.

requiring
needing

You won't be needing that where you're going. - Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.

ihtiyaç duymak
need
ihtiyaç duy
{f} need

Tom may take all the time he needs. - Tom ihtiyaç duyduğu tüm zamanı alabilir

The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows. - Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.

ihtiyaç duy
{f} needed

My mother gave me all the love I needed. - Annem bana ihtiyaç duyduğum tüm sevgiyi verdi.

They were needed in South America. - Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.

ihtiyaç duymak
depend
ihtiyaç duymak
call for
ihtiyaç duymak
{f} stand
ihtiyaç duymak
to feel a/the need (for)
ihtiyaç duymak
to feel the need (for), to need
التركية - التركية

تعريف ihtiyaç duyma في التركية التركية القاموس.

İhtiyaç duyma
(Osmanlı Dönemi) İRTİFAK
İhtiyaç duymak
muhtaç olmak
İhtiyaç duymak
gereksinmek
ihtiyaç duyma
المفضلات