ihraç etmek

listen to the pronunciation of ihraç etmek
التركية - الإنجليزية
export

Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly. - Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.

Australia exports a lot of wool. - Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.

dismiss
a) to export b) to expel c) to extract
extrude
extract
(Hukuk) to export
1. to export. 2. to extract, remove. 3. to expel, oust. 4. to deport, send (someone) (out of a country). 5. (Askeriye) to discharge (someone). 6. com. to issue (shares of stock). 7. (Askeriye) to land, disembark, debark (troops)
issue
(Ticaret) float
void
discard
ihraç etme
exclusion
ihraç etme
extruding
menkul kıymetler ihraç etmek
(Politika, Siyaset) issue securities
ihraç et
{f} exporting

Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly. - Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.

ihraç et
{f} export

What would you like to export? - Ne ihraç etmek istiyorsunuz?

Australia exports a lot of wool. - Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.

ihraç et
extrude
ihraç etme
exporting

Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly. - Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.

barodan ihraç etmek
to disbar
barodan ihraç etmek
disbar
ihraç etme
extrusion
ihraç etme
(Hukuk) expulsion
ihraç etme
export

What would you like to export? - Ne ihraç etmek istiyorsunuz?

They continued to export goods secretly. - Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler.

ihraç etme
extrude
menkul kıymet ihraç etmek
(Hukuk) to issue securities
tekrar ihraç etmek
re export
التركية - التركية
Üretim fazlası malı yurt dışına satmak
Çıkarmak, dışarı atmak
ihraç etmek
المفضلات