Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ihmalci

listen to the pronunciation of ihmalci
التركية - الإنجليزية
neglectful
negligent
slack
derelict
forgetful
unheedful
inattentive
careless
remiss
negligent, neglectful, lax
neglectful, negligent
oblivious
delinquent
casual
ihmal
omission

Tom made one serious omission. - Tom ciddi bir ihmalde bulundu.

ihmal
neglect

I cannot, however, neglect his warning. - Fakat onun uyarısını ihmal edemem.

Tom neglected his work. - Tom işini ihmal etti.

ihmal
negligence

Liisa accused me of negligence. - Liisa beni ihmalkarlıkla suçladı.

I'm displeased with your negligence. - İhmalkarlığından memnun değilim.

ihmal
disregard
ihmal
{i} delinquency
ihmal
dereliction
ihmal
{i} inattention
ihmal
molly
ihmal
neglecting

He criticized me for neglecting my duty. - Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.

He is neglecting his research these days. - O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.

ihmal
apathy
ihmal
negligentia
ihmal
careless

How careless you are to forget such an important thing! - Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!

It was careless of me to forget to answer your letter. - Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.

ihmal
remissness
ihmal
carelessness
ihmal
disregard of
ihmal
neglect, negligence, carelessness, inattention, laxity
ihmal
shortcoming
ihmal
forgetfulness
ihmal
failure
ihmal
criminal neglect
ihmal
preterition
ihmal
pretermission
ihmal
forgetful
ihmâl
default
التركية - التركية
Savsak, ihmalkâr: "Rastladığı bazı tanıdıklarını hafif ve ihmalci bir baş hareketiyle selamladı."- Y. K. Karaosmanoğlu
Savsak, ihmalkâr
İHMALCİ
(Osmanlı Dönemi) t. Dikkat etmeyen, dikkatsiz, müsamahacı
ihmal
Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme
ihmal
Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme: "Ama ben yaşımın toyluğuna kapılmış, ufak tefek ihmaller bulmuştum bu tercümede."- Y. Z. Ortaç
ihmâl
(Osmanlı Dönemi) ehemmiyet vermemek yapılması gereken bir işi sonraya bırakmak
İHMAL
(Osmanlı Dönemi) Ehemmiyet vermemek. Yapılması lâzım bir işi sonraya bırakma. Dikkatsizlik. Başlayıp bırakmak. Terk etmek
İhmal
(Hukuk) SAVSAMA