ihmal etme

listen to the pronunciation of ihmal etme
التركية - الإنجليزية
(Kanun) omission
neglect
{i} ignoring
ihmal etmek
{f} neglect

He was blamed for neglect of duty. - O, görevini ihmal etmekle suçlandı.

Tom was accused of neglecting his duty. - Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.

ihmal etmek
omit
ihmal etmek
leave out
ihmal etmek
{f} forget
ihmal etmek
{f} fail
ihmal et
{f} ignoring
ihmal et
{f} neglected

Tom neglected his family. - Tom ailesini ihmal etti.

Tom neglected his work. - Tom işini ihmal etti.

ihmal et
{f} ignored

She completely ignored me. - O beni tamamen ihmal etti.

ihmal et
{f} disregarded
ihmal etmek
ignore
ihmal et
neglect

Tom neglected his family. - Tom ailesini ihmal etti.

Tom neglected his work. - Tom işini ihmal etti.

ihmal etmek
(deyim) let it slide
ihmal etmek
omit to
ihmal etmek
palter
ihmal etmek
pass over
ihmal et
ignore

She completely ignored me. - O beni tamamen ihmal etti.

ihmal etmek
let slide
ihmal etmek
pretermit
ihmal etmek
to neglect
görevi ihmal etme
delinquency
ihmal et
{f} disregard
ihmal et
pretermit
ihmal etmek
to neglect, to be careless, to omit
ihmal etmek
disregard
ihmal etmek
default on
ihmal etmek
(Hukuk) to fail
ihmal etmek
let things slide
ihmal etmek
be careless
ihmal etmek
slight
ihmal etmek
be disregardful of
ihmal etmek
{k} kick around
kendini ihmal etme
self neglect
ödemeyi ihmal etme
failure to pay
التركية - التركية

تعريف ihmal etme في التركية التركية القاموس.

ihmal etmek
Savsamak, savsaklamak, boşlamak, önem vermemek
İhmal etmek
(Osmanlı Dönemi) TESAMUH
ihmal etme
المفضلات