iftira

listen to the pronunciation of iftira
التركية - الإنجليزية
slander

Everything he's saying is slander. - Söylediği her şey iftira.

Dan sued Linda for slander. - Dan iftira nedeniyle Linda'ya dava açtı.

reflexion
backbite
frame
slur
(Kanun) malicious prosecution
defamation
obloquy
aspersion

I'm casting aspersions on his competency as a statistician. - Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.

slander, slur, smear, aspersion, calumny, libel
calumny
complaint
denigration
smear
scandal
calumniation
vilification
malediction
libelous

The libelous column can still be read on the website of the previously mentioned newspaper. - İftira niteliğindeki sütun hâlâ önceden bahsedilen gazetenin internet sitesinde okunabilir.

libel

The libelous column can still be read on the website of the previously mentioned newspaper. - İftira niteliğindeki sütun hâlâ önceden bahsedilen gazetenin internet sitesinde okunabilir.

The actress sued the magazine for libel. - Aktris dergiye iftira davası açtı.

libellous
traducement
slandered
vilify
iftira etmek
{f} slander
iftira etmek
vilify
iftira etmek
malign
iftira etmek
calumniate
iftira olan
defamatory
iftira atmak
calumniate
iftira atmak
slander
iftira atmak
cast aspersions
iftira atmak
cast aspersions on
iftira atılmış
maligned
iftira edilmiş
maligned
iftira etmek
smear
iftira etmek
back bite
iftira etmek
slur
iftira niteliğinde
slanderously
iftira atan
slandering the
iftira atan
vilifying
iftira atan
traducer
iftira atarak
defamatorily
iftira atarak
traducingly
iftira atmak
to cast aspersions (on), to slander
iftira atmak
fling dirt at smb
iftira atmak
throw dirt at smb
iftira atmak
cast aspersions upon smb
iftira eden
vilifying
iftira eden
execrative
iftira eden
libeler
iftira eden
evil speaking
iftira etme
(Kanun) calumniation
iftira etme
vilifying
iftira etmek
traduce
iftira etmek
bespatter
iftira etmek
cast a slur on
iftira etmek
be defamatory of smb
iftira etmek
smut
iftira etmek
speak evil of
iftira etmek
backbite
iftira etmek
scandalize
iftira etmek
defame
iftira etmek
asperse
iftira etmek
denigrate
iftira etmek
put a slur on
iftira etmek
cast the blame
iftira etmek
to slander, to slur, to smear, to defame, to malign
iftira etmek/atmak
to slander, calumniate, malign; to libel
iftira gibi
calumnious
iftira kabilinden
(Kanun) libellous
iftira kampanyası
whispering campaign
iftira niteliğinde
libellous
iftira niteliğinde olmayan
nondefamatory
iftira niteliğinde olmayan
nonlibellous
iftira olarak
aspersive
iftira suçu işleyen kadın
(Kanun) calumniatrix
iftira türünden
calumnious
iftira yemini
oath of calumny
hakaret ve iftira
libel and slander
iddia olunan iftira
alleged defamation
iftira atmak
{f} smear
iftira etmek
{f} libel
iftira etmek
belie
kasıtlı küçük düşürücü iftira
character assassination
kuru iftira
sheer calumny
yazılarıyla iftira etmek
libel
التركية - التركية
Kara çalma, iftira
Kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan: "Kim bilir sizi de buraya hangi iftira ile tıktılar?"- H. Taner
Kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan
(Osmanlı Dönemi) yalan yere birisini suçlu göstermek, birisine suç atmak
ifk
bühtan
İFTİRA
(Osmanlı Dönemi) Birinin üzerine suç atmak. Bühtan. İfk. Yalan yere birisini suçlu göstermek
kuru iftira
Gerçekle hiçbir ilişiği, hiçbir dayanağı olmayan iftira
İftira etmek
(Osmanlı Dönemi) TAVH
İftira etmek
(Osmanlı Dönemi) BEHİTE
iftira
المفضلات