I'm not good at expressing my feelings.
- Duygularımı ifade etmede iyi değilim.
He sometimes has trouble expressing his opinions.
- Bazen görüşlerini ifade etmekte sorun yaşadı.
He expressed himself clearly.
- O, kendini açıkça ifade etti.
Her smile expressed her thanks.
- Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.
I can't think of the right words with which to express my thanks.
- Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
Being deeply thankful, he tried to express his thanks.
- Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.