if you bring someone or something sonewhere, you take them there with you

listen to the pronunciation of if you bring someone or something sonewhere, you take them there with you
الإنجليزية - التركية

تعريف if you bring someone or something sonewhere, you take them there with you في الإنجليزية التركية القاموس.

bring
{f} getirmek

Öğle yemeğini getirmek zorunda değilsin. - You do not have to bring your lunch.

Tom eve bir hediyelik eşya getirmek istedi. - Tom wanted to bring home a souvenir.

bring
{f} (brought) getirmek
bring
{f} razı etmek
bring
kendine getirmek
bring
beraberinde getirmek
bring
ayıltmak
bring
{f} vermek (ceza)
bring
{f} kazandırmak
bring
icbar etmek
bring
getir

S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi? - Can S. Jobs bring back the magic to Disney?

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

bring
{f} ikna etmek
bring
bring round kandırmak
bring
sevketmek
bring
doğurmak
bring
kandırmak
bring
neden olmak
الإنجليزية - الإنجليزية
bring
if you bring someone or something sonewhere, you take them there with you

    الواصلة

    if you bring some·one or some·thing sonewhere, you take them there with you

    النطق

المفضلات