Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Sanırım hepsi değilse de öğrencilerimin çoğunun testi geçeceğini düşünüyorum.
- I think that most, if not all, of my students will pass the test.
Eğer başka bir şey yoksa eğlenceli olacak.
- It'll be entertaining, if nothing else.
Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.
Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim.
- Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.
... >>Mike Cleron: Now, Ice Cream Sandwich is not just about breadth. It's about depth, ...
... that there was a basic guarantee, a floor under which she could not go. ...