Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching TV.
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- My brother lives in Tokyo.
Kayınbiraderim önemsiz konulardan kolayca sinirlenir.
- My brother-in-law easily loses his temper from trivial matters.
O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
- He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
Erkek kardeşinle birlikte okula gittim.
- I went to school with your brother.
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
- Two brothers went to travel together.