التركية - الإنجليزية
تعريف ibâdetler في التركية الإنجليزية القاموس.
- ibadet
- worship
On New Year's Day many Japanese go to the shrine to worship.
-Yeni Yıl Günü birçok Japon ibadet etmek için türbeye giderler.
Morning worship begins at eleven o'clock.
-Sabah ibadeti saat on birde başlar.
- ibadet
- church service
- ibadet
- religious service
- ibadet
- divine service
- İbadet
- religious practice
- ibadet
- devotions
- ibadet
- prayer
- ibadet
- service
- ibadet
- worship; religious service
- ibadet
- prayers
- ibadet
- prayerfulness
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف ibâdetler في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) ibâdât
- ibadet
- Ayin, kült
- ibadet
- Tanrı buyruklarını yerine getirme, Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma
- ibadet
- Tanrı buyruklarını yerine getirme, Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma: "Babamla gittiğim bayram namazlarından başka ibadet bilmezdim."- Y. K. Beyatlı
- ibadet
- kunut
- ibâdet
- (Osmanlı Dönemi) Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmak, kulluk vazifesi
- İBADET
- (Osmanlı Dönemi) Allah'ın (C.C.) emirlerini yerine getirmek ve nehiylerinden kaçmak. Yapılmasında sevab olup, ihlâsla yapılan herhangi bir amel. Şeriatta bildirildiği gibi Allah'a kulluk etmek. Kâinatın ve dolayısıyla insanların hilkatindeki hikmet ve gaye. (Bak: Târik-üs-salât)(... İbadet'in ruhu ihlâstır. İhlâs ise yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve bir faide ibadete illet gösterilse o ibadet bâtıldır. Faydalar, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar. İ.İ.)(İba
- İbadet
- namaz niyaz
- İbadet
- (Osmanlı Dönemi) ELH