They asked a question that was right on the mark.
- Tamamen isabetli bir soru sordular.
Lightning hit that tower.
- Yıldırım kuleye isabet etti.
Fortunately, the shark bite didn't hit any major arteries.
- Neyse ki, köpekbalığı ısırığı herhangi bir büyük artere isabet etmedi.
They asked a question that was right on the mark.
- Tamamen isabetli bir soru sordular.
Her explanation was to the point.
- Onun açıklaması tam isabetliydi.
His answer is to the point.
- Cevabı çok isabetliydi.
What he said was brief and to the point.
- Onun söylediği kısa ve isabetliydi.
His speech was short and to the point.
- Onun konuşması kısa ve isabetliydi.