التركية - الإنجليزية
تعريف i̇nsancıl في التركية الإنجليزية القاموس.
- insancıl
- humane
Isn't that the most humane punishment for criminals?
-Bu, suçlular için en insancıl ceza değil midir?
- insancıl
- humanitarian
Einstein was not only a scientist, but also a social activist and a humanitarian.
-Einstein sadece bir bilim adamı değil fakat aynı zamanda sosyal aktivist ve bir insancıl kimse.
- insancıl
- human, humane
- insancıl
- humanistic
- insancıl
- humanist
- insancıl
- domestic (animal)
- insancıl
- philanthropic
- insancıl
- humanistic, humanist
- insancıl
- human, pertaining to human beings
- insancıl
- humane, human
- insancıl
- philanthropical
- insancıl kimse
- philanthropist
- insancıl
- human
Einstein was not only a scientist, but also a social activist and a humanitarian.
-Einstein sadece bir bilim adamı değil fakat aynı zamanda sosyal aktivist ve bir insancıl kimse.
Isn't that the most humane punishment for criminals?
-Bu, suçlular için en insancıl ceza değil midir?
- insancıl kimse
- humanitarian
Einstein was not only a scientist, but also a social activist and a humanitarian.
-Einstein sadece bir bilim adamı değil fakat aynı zamanda sosyal aktivist ve bir insancıl kimse.
- uluslar arası insancıl hukuk
- (Hukuk) international humanitarian law
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف i̇nsancıl في التركية التركية القاموس.
- insancı
- hümanist
- insancıl
- İnsancılık yanlısı olan, hümanist
- insancıl
- İnsan seven. İnsanla ilgili: "Böylesi bir yaklaşım arzusunu sarmalayacak insancıl birikimden yoksundum."- Ç. Altan. İnsana değer veren: "İşte o gün hocamızın yine insancıl bir yanını keşfetmiştik."- H. Taner. İnsancılık yanlısı olan, hümanist
- insancıl
- İnsana değer veren
- insancıl
- İnsanla ilgili
- insancıl
- İnsan seven
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - التركية
تعريف i̇nsancıl في الإنجليزية التركية القاموس.
- insancıl
- domestic (animal)
- insancıl
- humanistic, hümanist
- insancıl
- humane, human
- insancıl
- human, pertaining to human beings