His book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain.
- İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.
Great Britain consists of Wales, England, and Scotland.
- Büyük Britanya; Galler, İngiltere ve İskoçya'dan oluşur.
I can't believe that Great Britain has voted to leave the European Union.
- İngiltere'nin Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandığına inanamıyorum.
She didn't speak English when she arrived in England.
- O İngiltere'ye geldiğinde İngilizce bilmiyordu.
Born in England, he speaks British English.
- İngiltere'de doğdu, İngiltere İngilizcesi konuşuyor.
The Normans conquered England in 1066.
- Normanlar İngiltere'yi 1066'da ele geçirdi.
Her book is famous not only in England but also in Japan.
- Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
Laurie is going to the United Kingdom for vacation.
- Laurie tatil için İngiltere'ye gidiyor.
Why are you visiting the United Kingdom?
- Neden İngiltere'yi ziyaret ediyorsun?