The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.
- Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.
The English are a practical people.
- İngilizler becerikli bir millettirler.
The British acted too late.
- İngilizler çok geç davrandı.
The British climbed the hill.
- İngilizler tepeye tırmandı.
The English are generally a conservative people.
- İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.
The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.
- Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.
It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
- Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
English is my mother tongue.
- İngilizce benim anadilim.
The English are generally a conservative people.
- İngilizler genel olarak tutucu insanlardır.
The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character.
- Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.
He's a British citizen, but he lives in India.
- O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.
The British acted too late.
- İngilizler çok geç davrandı.
Six million Britons have never used the Internet.
- Altı milyon İngiliz, interneti hiç kullanmamış.
The Romans tried to civilize the ancient Britons.
- Romalılar eski İngilizleri medenileştirmeye çalıştı.
English is not the language of the world. It's the language of the Anglosaxon Empire.
- İngilizce dünya dili değildir. O, Anglosakson İmparatorluğu dilidir.
There are some differences between British English and American English.
- İngiliz İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
The British people in general are extremely fond of their pets.
- İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.