التركية - الإنجليزية
تعريف i̇ncinmek في التركية الإنجليزية القاموس.
- incinmek
- take offense
- incinmek
- bruise
- incinmek
- be offended
- incinmek
- offended
- incinmek
- to be offended
- incinmek
- injured
- incinmek
- to be hurt, be injured; (for a muscle) to be strained
- incinmek
- gall
- incinmek
- be cut up
- incinmek
- be hurt
- incinmek
- to be offended (by)
- incinmek
- to be hurt, to be injured; to be bruised, to be sprained; to be offended, to be hurt
- incinmek
- hurt
Are you afraid of getting hurt?
-İncinmekten korkar mısın?
You're scared of being hurt, aren't you?
-İncinmekten korkuyorsun, değil mi?
- incinmek
- be injured
- gönlü incinmek
- (Someone's heart) be broken
- incinme
- injury
- incinme
- offense
- incinme
- tort
- incinme
- dent
- incinme
- teen
- incinmek
- rive
- bileği incinmek
- sprain one's wrist
- incinme
- strain
- incinmek
- smart
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف i̇ncinmek في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) TECEŞŞÜM
- (Osmanlı Dönemi) HUSUR
- (Osmanlı Dönemi) FEC'
- incinmek
- Çarpma, sıkışma, burkulma gibi etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek: "İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar."- F. N. Çamlıbel
- incinmek
- Birinin herhangi bir davranışı yüzünden üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak
- incinmek
- Çarpma, sıkışma, burkulma gibi etkenlerle vücudun bir yeri ağrı verir duruma gelmek
- incinme
- İncinmek işi
- İncinme
- (Osmanlı Dönemi) DERHEM