The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Layla wanted to rebuild her marriage.
- Leyla evliliğini yeniden inşa etmek istedi.
They formed a project to build a new school building.
- Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
His plan is to build a bridge over that river.
- Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
They have old construction equipment.
- Onların eski inşaat ekipmanları var.
Tom's in the construction business.
- Tom inşaat sektöründe.
They formed a project to build a new school building.
- Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
- Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
Many years have been spent in building the tower.
- Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
That architect builds very modern houses.
- O mimar çok modern evler inşa ediyor.
Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
- Kum torbaları sele karşı korumak için geçici bir duvar inşa etmek için kullanılabilir.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.