i̇mzalayan

listen to the pronunciation of i̇mzalayan
التركية - الإنجليزية

تعريف i̇mzalayan في التركية الإنجليزية القاموس.

imzalayan
the undersigned
imzalayan
signatory
imzalayan
subscriber
imzalayan
signatory power
imzalayan
signed by
imzalayan
(Ticaret) endorser
imzala
{f} sign

All you have to do is sign this paper. - Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.

Please sign your name here. - Lütfen burayı imzalayın.

imzala
{f} signed

The two sides signed a peace treaty. - Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.

The Florida treaty was signed in February 1819. - 1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.

imzala
sign on

Hey, I didn't sign on for this. - Hey, bunun için imzalamadım.

Please sign on the dotted line. - Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.

imzala
{f} signing

By signing the contract, I committed myself to working there for another five years. - Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.

You'd better examine the contract carefully before signing. - Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.

imzala
sign out
imzala
sign off

He could not sign official papers. - Resmî evrakları imzalayamadı.

beraber imzalayan kimse
cosignatory
bono imzalayan kimse
maker
imzala
autograph

Could you please autograph this book? - Lütfen bu kitabı imzalar mısın?

After the concert, Tom signed autographs. - Tom konserden sonra kendi el yazılarını imzaladı.

imzalayan
{i} signer
imzalayan devlet
signatory
imzalayan devlet
signatory power
imzalayan devletler
signatory powers
imzalayan taraf
signatory power
imzalayan ülkeler
(Hukuk) signatory countries
i̇mzalayan
المفضلات