Tom may take all the time he needs.
- Tom ihtiyaç duyduğu tüm zamanı alabilir
She needed fuckin' words of love.
- O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.
- Sakalı var ve bu yüzden traş olmaya ihtiyaç duymaz.
Europe doesn't need anyone.
- Avrupa hiç kimseye ihtiyaç duymaz.
You won't be needing that where you're going.
- Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.
She needed fuckin' words of love.
- O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.
I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.
- Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.