تعريف işlemleri في التركية الإنجليزية القاموس.
- işlem
- operation
I have a few questions about Tom's operation.
- Tom'un işlemi hakkında birkaç sorum var.
VISUACT supports flexibly the varied environments and needs of our customers and offers a variety of operational procedures.
- VISUACT çeşitli ortamları ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını esnek şekilde destekler ve operasyonel işlemleri sunar.
- işlem
- transaction
I must close this transaction within a week.
- Bu işlemi bir hafta içinde kapatmalıyım.
This transaction was carried out in yen, rather than US dollars.
- İşlem ABD dolarından daha ziyade yenle gerçekleştirilmiştir.
- işlem
- process
This computer has a Pentium processor.
- Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
I would like to use your word processor.
- Ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum.
- işlemleri yürütmek
- carry out operations
- işlem
- procedure
A tonsillectomy is a very simple procedure.
- Bir bademcik ameliyatı çok basit bir işlemdir.
This is an illegal procedure.
- Bu yasal olmayan bir işlemdir.
- işlem
- {i} treatment
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
- işlem
- (Ticaret) conditions
- işlem
- (Bilgisayar) instruction
- gelecek işlemleri
- (Ticaret) futures
- gümrük işlemleri
- (Ticaret) customs procedures
- gümrük işlemleri
- (Ticaret) customs transactions
- gümrük işlemleri
- (Ticaret) customs procedure
- hukuki işlemleri durdurma
- caveat
- ihracat işlemleri
- (Ticaret) export operations
- imalat işlemleri
- manufacturing processes
- işlem
- (Bilgisayar) progress
- işlem
- traffic
- işlem
- trading
- işlem
- background processing
- işlem
- sum
- muhasebe işlemleri
- (Ticaret) accounting transactions
- repo işlemleri
- (Ticaret) repurchase agreement
- vize işlemleri
- visa procedures
- yedekleme işlemleri
- (Bilgisayar) backup operations
- işlem
- proceeding
- işlem
- op
- işlemleri yürüt
- carry out operations
- Sermaye piyasası işlemleri
- Capital market transactions
- ayrıcalıklı tarife işlemleri
- (Ticaret) favourable tariff treatment
- işlem
- treating
- işlem
- activity
- posta işlemleri
- (Ticaret) postal customs formalities
- temel imalat işlemleri
- Basic Manufacturing Process
- Türk bayrağı kayıt işlemleri
- (Hukuk) performance of the Turkish flag register
- alım satım işlemleri
- transactions
- askere alma işlemleri komutanlığı
- (Askeri) military entrance processing command
- askeri standart rapor işlemleri ve muhasebe yöntemleri
- (Askeri) military standard transaction reporting and accounting procedure
- babalık tayini işlemleri
- filiation proceeding
- banka işlemleri
- (Hukuk) banking operations
- banka işlemleri
- banking
- bankacılık işlemleri
- (Hukuk) banking operations (transactions)
- birincil piyasa işlemleri
- (Ticaret) primary market operations
- borsa işlemleri
- (Ticaret) market transactions
- borsa işlemleri
- exchange operations
- borsa işlemleri vergisi
- (Ticaret) stock exchange tax
- ciro işlemleri
- transfer business
- ciro işlemleri
- (Ticaret) clearing of account
- dava işlemleri
- proceedings
- döviz işlemleri yapma yetkisi almış kişi veya kurumlar
- (Hukuk) authorized dealers in foreign exchange
- fon işlemleri
- (Sigorta,Ticaret) fund transactions
- giro işlemleri
- (Ticaret) clearing of account
- haciz işlemleri
- (Ticaret) enforcement action
- hazine işlemleri raporu
- (Politika, Siyaset) treasury transaction report
- hazine işlemleri raporu
- (Hukuk) treasury transactions report
- iflas işlemleri
- (Kanun,Ticaret) bankruptcy proceedings
- iskonto işlemleri yapan banka
- (Ticaret) discount house
- işlem
- processing
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding.
- Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.
- işlem
- (Matematik) operation
- işlem
- banking
- işlem
- (borsa) bargain
- işlem
- (a) procedure; (a) transaction; (an) operation (any of the steps necessary to effect something)
- işlem
- operation , processing , process
- işlem
- operation; transaction; process, treatment
- işlem
- (Hukuk) act, operation, transaction
- işlem
- effect
- işlem
- action
No formal action was taken.
- Resmi bir işlem yapılmadı.
Layla launched a legal action to gain custody of her three children.
- Leyla, üç çocuğunun velayetini almak için yasal işlem başlattı.
- kalp cerrahi işlemleri
- (Tıp) cardiac surgical procedures
- kasa işlemleri
- (Ticaret) cash transaction
- mahkeme işlemleri
- court procedures
- mobilya yüzey işlemleri
- furniture finishing
- poliklinik cerrahi işlemleri
- (Tıp) ambulatory surgical procedures
- satış işlemleri
- turnover
- servis işlemleri
- service actions
- simetri işlemleri sınıfı
- class of symmetry operations
- sokakta devam eden borsa işlemleri
- the street
- sulama işlemleri
- (Tarih) irrigation operations
- tapu işlemleri
- (Ticaret) title deed transactions
- temlik işlemleri silsilesi
- (Kanun) chain of title
- terminal güdümü işlemleri
- (Askeri) terminal guidance operations
- tespit işlemleri
- declatatory acts
- tespit işlemleri
- declaratory acts
- topluluk işlemleri
- (Hukuk) Community acts