I want to get that process going.
- O işleme başlamak istiyorum.
We don't have time to process all this data.
- Tüm bu verileri işlemek için zamanımız yok.
Some English adverbs function as adjectives.
- Bazı İngilizce zarflar sıfat olarak işlevini yerine getirir.
Sami manipulated Layla to do his dirty work.
- Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.
Sami manipulated Layla to do his dirty work.
- Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
I will buy you a new word processor.
- Ben sana yeni bir kelime işlemci satın alacağım.
I would like to use your word processor.
- Ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum.
They cultivated the land.
- Onlar toprağı işlediler.
They say Zen cultivates our mind.
- Zen'in aklımızı işlediğini söylüyorlar.
They cultivated the land.
- Onlar toprağı işlediler.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding.
- Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.
We can handle things.
- İşleri idare edebiliriz.
Gunpowder needs to be handled very carefully.
- Barut çok dikkatli şekilde işlenmeli.
We have to give the plan a chance to work.
- İşlemesi için plana bir şans vermek zorundayız.
Hah, your 'forbidden magics' aren't going to work with me!
- Hah, senin 'yasak büyüler'in bana karşı işlemeyecek!
Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği ile işlemeli bir Noel kazağı giydi.