işkence ederek

listen to the pronunciation of işkence ederek
التركية - الإنجليزية
torturing
present participle of torture
the act of torturing someone; "it required unnatural torturing to extract a confession"
extremely painful
işkence et
{f} torture

Who did Maurice Papon torture? - Maurice Papon kime işkence etti?

She tortured a prisoner. - O bir tutukluya işkence etti.

işkence et
{f} tormented
işkence et
excruciate
işkence et
agonize
işkence et
{f} excruciating
işkence et
{f} torturing

Stop torturing me. What did he say? - Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi?

Stop torturing yourself. - Kendine işkence etmeyi bırak.

işkence et
{f} agonizing
işkence ederek
المفضلات