Tom is willing to cooperate.
- Tom işbirliği yapmak için istekli.
We had to cooperate with each other.
- Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
She doesn't like to associate with Bill.
- O Bill ile işbirliği yapmak istemiyor.
I can't believe you associate with criminals like them.
- Onlar gibi suçlularla işbirliği yapmana inanamıyorum.
Maybe we could collaborate.
- Belki işbirliği yapabiliriz.
We should collaborate on the project.
- Proje üzerinde işbirliği yapmalıyız.