işbirliği yapan

listen to the pronunciation of işbirliği yapan
التركية - الإنجليزية
coefficient
{s} cooperative
synergetic
işbirliği yap
cooperate

I suggest you cooperate. - İşbirliği yapmanı öneririm.

We had to cooperate with each other. - Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.

işbirliği yap
associate with

You shouldn't associate with men like that. - Öyle adamlarla işbirliği yapmamalısın.

Don't associate with them. - Onlarla işbirliği yapma.

işbirliği yap
{f} gang
işbirliği yap
collaborate

Maybe we could collaborate. - Belki işbirliği yapabiliriz.

We should collaborate on the project. - Proje üzerinde işbirliği yapmalıyız.

düşmanla işbirliği yapan kimse
quisling
yakın işbirliği yapan kimseler
(Hukuk) close collaborator