iğreti

listen to the pronunciation of iğreti
التركية - الإنجليزية
temporarily
temporary, makeshift
artificial (limb)
false (teeth)
imitation (jewelry)
borrowed; temporary, makeshift; false, fake
jury
fake
pro tem
sham
iğreti almak
to borrow
iğreti durmak
1. not to be firmly in place. 2. (for something) not to look good on, not to suit (someone). 3. to stay in (a place) temporarily
iğreti kılığa girmek
disguise oneself
iğreti oturmak
to sit on the edge of something (as if about to get up)
iğreti saç
wig; hairpiece; switch; toupee
iğreti vermek
to lend
التركية - التركية
bakınız: eğreti
mıdara
İĞRETİ
(Osmanlı Dönemi) t. Ödünç, borç, kendi malı olmayan. Yerli ve sabit olmayan, muallak gibi duran
İĞRETİ
(Osmanlı Dönemi) Muvakkat, bağlı bulunmayan, geçici
İĞRETİ
(Osmanlı Dönemi) Fıtrî olmayan, sahte, sun
iğreti
المفضلات