içtenlikle

listen to the pronunciation of içtenlikle
التركية - الإنجليزية
sincerely

I sincerely hope it won't come to that. - Ona ulaşmayacağını içtenlikle umut ediyorum.

I sincerely apologize. - Ben içtenlikle özür diliyorum.

truly

I sincerely, truly believe that. - İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.

dear

She loved her mother dearly. - O, annesini içtenlikle seviyordu.

We love each other dearly. - Birbirimizi içtenlikle seviyoruz.

faithfully
heartily
dearly

She is dearly loved by everybody. - O herkes tarafından içtenlikle sevilir.

She loves her son dearly. - O, oğlunu içtenlikle seviyor.

cordially

They greeted each other cordially. - Birbirlerini içtenlikle selamladılar.

sincerely, frankly, truly, cordially
frankly
profoundly
intimately
sıncerely

I sincerely hope not. - Ben içtenlikle ummuyorum.

I sincerely hope that you will soon recover from your illness. - İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.

heartwarmingly
içtenlikle selâmlamak
glad hand
التركية - التركية
İçten bir biçimde, samimiyetle
İçten bir biçimde, samimiyetle: "İlkin fark ettirmeden ama sonra içtenlikle ilk siperlerinden uzaklaşırdı."- H. Taner
İçtenlikle
samimiyetle
içtenlikle
المفضلات