hwy

listen to the pronunciation of hwy
الإنجليزية - التركية
(Kısaltma) otoyol
highway
{i} otoyol

Genç bir kızın fena halde çürümüş cesedi otoyolun kenarında bulundu. - The badly decomposed body of a young girl was found on the side of a highway.

İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı. - The two cities are connected by this highway.

highway
{i} otoban

Dün otobanda korkunç bir kaza geçirdim. - Yesterday I had a horrible accident on the highway.

Yeni otobanda araba sürmekten zevk aldım. - I enjoyed driving on the new highway.

highway
ana yol

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar. - Since they left the national highway, they hadn't come across another car.

highway
(Askeri) KARAYOLLARI

Karayolları trafik kanununu bilmelisin. - You must know the highway code.

Fransa'da çok iyi karayolları var. - In France there are very good highways.

highway
highwayman eşkıya
highway
ana cadde
highway
şose
highway
karayolu

Hayat büyük bir karayolu gibidir. - Life is like a big highway.

Ana karayolu üzerinde trafik kazası oldu. - The traffic accident took place on the main highway.

highway
{i} ekspres yol
highway
{i} anayol
الإنجليزية - الإنجليزية
highway
hwy
المفضلات