Burada bir kapan kuramam. Avlanmak yasaktır.
- I cannot set a trap here. It's forbidden to hunt.
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in this area.
Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
- The mother cat went out hunting birds.
İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
- The men had little to do except hunt for food.
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in this area.
O, polis tarafından avlandı.
- He is hunted by the police.
İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
- The men had little to do except hunt for food.
Boş zamanımda Kanada geyiği avlarım.
- I hunt elk in my leisure-time.
O, ormanda avlanmaya gitti.
- He went hunting in the woods.
Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum.
- I really hate job hunting.
O, iş aramakla meşguldür.
- He is busy with job hunting.
Did you hunt that pony last week?.
Her uncle is out deer hunting, now that it is open season.
The little girl was hunting for shells on the beach.