Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
- Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
Havaalanında yüzlerce taksi vardı,hepsi iş için çığırtkanlık yapıyorlardı.
- There were hundreds of taxis at the airport, all touting for business.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
- This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.
- Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.
Yüzlerce kuş gözüme ilişti.
- I caught sight of hundreds of birds.
Yüzüncü doğum gününde birkaç gün içerisinde öldü.
- He died within a few days of his hundredth birthday.
O, yüzüncü doğum gününden birkaç gün önce öldü.
- He died a few days before his hundredth birthday.
Overall, the top a hundred and seventy-five executives at the companies.
... quicker saving hundreds of millions of people a few ...
... It was hundreds of places. ...