huşu

listen to the pronunciation of huşu
التركية - الإنجليزية
humility; submissiveness
deep reverence for God; submission to God
awe

With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position. - Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.

He stood in awe before her. - O onun önünde huşu içinde durdu.

{i} reverence
dread
huşu duymak
stand in awe of
huşu duymak
to stan in awe of
huşu içinde
awestruck
huşu uyandıran
awe-inspiring
التركية - التركية
Tanrıya boyun eğme,gönlü saygı ve korkuyla dolu olma
Alçak gönüllülük
Tanrı'ya boyun eğme, gönlü korku ve saygı ile dolu olma
(Osmanlı Dönemi) korku ve sevgiyle bulunulan edebli hal
HUŞU'
(Osmanlı Dönemi) Alçak gönüllülük. Hayâ etmek ve mütevazi olmak. Korku ile karışık sevgiden gelen edebli bir hâl. Yüksek ve heybetli bir huzurda duyulan alçak gönüllülük. Sükun ve tezellül
huşu
المفضلات