Mars arazisi çok konuksever görünüyor.
- The terrain on Mars appears very hospitable.
İnsanlar burada çok konuksever.
- People are very hospitable here.
Yerel halk çok misafirperver.
- The locals are very hospitable.
Vietnamlılar çok misafirperver.
- The Vietnamese are very hospitable.
Deneyiminiz profesyonel başarı yolunuz için uygundur.
- Your experience is favorable for your professional way of success.
Prognoz uygun görünmüyor.
- The prognosis does not look favorable.
O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı.
- He made a favorable impression on his bank manager.
Olumlu yanıtını sabırsızlıkla bekliyorum.
- I'm looking forward to receiving your favorable answer.
Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
- His new book met with a favorable reception.
Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.
- I'm looking forward to receiving a favorable answer from you.
Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.
Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.