الإنجليزية - التركية
تعريف honor; honorableness; dignity; propriety; suitableness; decency في الإنجليزية التركية القاموس.
- honesty
- dürüstlük
Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
-Parents try to impress upon their children the importance of honesty and hard work.
Dürüstlük asla en iyi politika değildir.
-Honesty is never the best policy.
- honesty
- savab
- honesty
- {i} namus
- honesty
- doğruluk
Doğruluk çok önemlidir.
-Honesty is very important.
- honesty
- {i} alçakgönüllülük
- honesty
- (Mukavele) doğruluk, dürüstlük, namusluluk
- honesty
- gözlükotu/dürüstlük
- honesty
- Doğru yoldan şaşmamalı
- honesty
- Dürüstlük en iyi yoldur
- honesty
- {i} gözlükotu
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف honor; honorableness; dignity; propriety; suitableness; decency في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- honesty
honor; honorableness; dignity; propriety; suitableness; decency
الواصلة
honor; honorableness; dignity; propriety; suitableness; de·cen·cyالنطق
Resimler
المفضلات