Erdemler çoğunluğun ahlaksızlıklarıdır.
- Virtues are the vices of the majority.
Yoksulluk bütün ahlaksızlıkların anasıdır.
- Poverty is the mother of all vices.
Tom kötü alışkanlıkları olmadığını söylüyor.
- Tom says he has no vices.
Kumar Tom'un kötü alışkanlıklarından biri değil.
- Gambling isn't one of Tom's vices.
Tom kötü alışkanlıkları olmadığını söylüyor.
- Tom says he has no vices.
Kumar Tom'un kötü alışkanlıklarından biri değil.
- Gambling isn't one of Tom's vices.
Ordu, devlet içinde bir devlettir, çağımızın kötülüklerinden biridir.
- An army is a nation within a nation; it is one of the vices of our age.
Sıkıntı tüm kötülüklerin başlangıcıdır.
- Boredom is the beginning of all vices.
İşi başkan yardımcısına bırakacaktı.
- He would leave the job to his vice president.
Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.
- The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.