hoşlanmıyorsunuz

listen to the pronunciation of hoşlanmıyorsunuz
التركية - الإنجليزية
averse to
hoşlan
enjoy

We enjoyed singing songs together. - Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.

He enjoyed reading detective stories. - O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

hoşlan
care for

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

I don't care for sports. - Sporlardan hoşlanmam.

hoşlan
{f} liking

What's the difference between liking and loving someone? - Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?

Mary's boss is a bit too tactile for her liking. - Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.

hoşlanmıyorsunuz
المفضلات