hoşlandım

listen to the pronunciation of hoşlandım
التركية - الإنجليزية
I like
hoşlan
enjoy

We enjoyed singing songs together. - Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.

Felicja enjoys watching TV. - Felicja, TV izlemekten hoşlanır.

senden hoşlandım
i like you
hoşlan
care for

I do not much care for this kind of drink. - Bu tür içkiden fazla hoşlanmam.

I don't care for sports. - Sporlardan hoşlanmam.

hoşlan
{f} liking

I cannot help liking him in spite of his many faults. - Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil.

Just saying you don't like fish because of the bones is not really a good reason for not liking fish. - Kemiklerin balıklardan hoşlanmamak için gerçekten iyi bir neden olmadığından dolayı sadece balıklardan hoşlanmadığını söylüyorsun.

senden çok hoşlandım
i like you very much
hoşlandım
المفضلات