You aren't the only one who likes baseball. Tom likes it, too.
- Beyzboldan hoşlanan tek kişi sen değilsin. Tom da ondan hoşlanıyor.
It seems that Cathy likes music.
- Cathy müzikten hoşlanıyor gibi görünüyor.
He enjoyed reading detective stories.
- O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.
Most young adults enjoy going out at night.
- Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
I don't care for foreign food.
- Ben yabancı yemekten hoşlanmam.
I don't care for sports.
- Sporlardan hoşlanmam.
Just saying you don't like fish because of the bones is not really a good reason for not liking fish.
- Kemiklerin balıklardan hoşlanmamak için gerçekten iyi bir neden olmadığından dolayı sadece balıklardan hoşlanmadığını söylüyorsun.
What's the difference between liking and loving someone?
- Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?