his king, in check; to put in check

listen to the pronunciation of his king, in check; to put in check
الإنجليزية - التركية

تعريف his king, in check; to put in check في الإنجليزية التركية القاموس.

check
{i} durdurma
check
adisyon
check
kontrolünü yapmak

Ben fizibilite kontrolünü yapmak istiyorum. - I'd like to do a feasibility check.

check
(Satranç) şah çekmek
check
ket
check
engellemek
check
denetim

Bu onların çalışmaları hakkında bir denetim olarak hizmet verecek. - This will serve as a check on their work.

Hızlı bir denetim yapacağım. - I'll do a quick check.

check
durdurmak
check
tutma
check
(kumar) fiş
check
hesap

Biz ayrı hesaplar istiyoruz. - We'd like separate checks.

Hesapları kontrol ettin mi? - Have you checked your calculations?

check
tekşirmek
check
{f} denetle

Bir bilgisayar yazım denetleyicisi aynı zamanda pek çok yazım hatalarını da ortadan kaldırabilir. - A computer spell checker could also eliminate most typing mistakes.

Ben bir denetleme yapıyorum. - I've been doing some checking.

check
{i} fiş
check
{i} denetleme

Ben bir denetleme yapıyorum. - I've been doing some checking.

check
ekose desen/kum
check
in counter/desk hava terminalinde bilet ve bagajın kontrol edildiği tezgâh
check
{f} şah demek
check
emanet odasına teslim etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
check