his her

listen to the pronunciation of his her
الإنجليزية - التركية

تعريف his her في الإنجليزية التركية القاموس.

sweep someone off his/her feet
aklını başından almak
He/She can stew in his/her own juice!
k. dili Ne hali varsa görsün!
What's his/her/its/their name
adı aklıma gelmiyor, neydi adı
bring s.o. to his/her knees
birini yola getirmek, birine boyun eğdirmek, birine diz çöktürmek
deflect s.o. from his/her purpose
birini amacından çevirmek
evaluate s.o./s.t. on his/her/its own merits
birini/bir şeyi kendi yeteneklerine/özelliklerine göre değerlendirmek
frighten s.o. out of his/her wits/frighten the wits out of s.o
birinin odunu koparmak/patlatmak
in his/her own backyard
kendi çevresinde
put s.o. in his/her place
k. dili birine göstermek, birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek, birine Hanya´yı Konya´yı göstermek, birine haddini bildirmek
put s.o. out of his/her misery
1. birini öldürerek acılarına son vermek. 2. birinin çaresine bakmak, birini öldürmek. 3. birini sıkıntılı bir durumdan kurtarmak
put s.o. through his/her paces
bir kimsenin yeteneğini denemek
scare s.o. out of his/her wits/scare the wits out of s.o
birinin odunu koparmak/patlatmak
send s.o. to his/her glory
birini öldürmek
sweep s.o. off his/her feet
k. dili birini kendine sırsıklam âşık etmek
take s.o. at his/her word
birine inanmak
take s.o. up on his/her offer
birinin teklifini kabul etmek: İ´ll take you up on that. O teklifini kabul ediyorum
to take his/her seat
bir görevde yerini almak
to the best of his/her ability
elinden geldiği kadar, yapabildiği kadar, yeteneğinin elverdiği kadar
upon his/her explanation
açıklaması üzerine
bring s.o. to his/her
birini yola getirmek, birine boyun eğdirmek, birine diz çöktürmek
has right on his/her side
kendi açısından haklı
his/her majesty's ship
(Askeri) ingiliz kraliyet gemisi
in her/his capacity as
sıfatı ile
on his/her merits
değerine göre
out of his/her senses
aklı başından gitmiş, çıldırmış
put s.o. in his/her
{k} birine göstermek, birine dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek, birine Hanya'yı Konya'yı göstermek, birine haddini bildirmek
send s.o. to his/her
birini öldürmek
sweep s.o. off his/her
{k} birini kendine sırsıklam âşık etmek
take s.o. at his/her
birine inanmak
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف his her في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

his heart went out to her
his soul went out to her, he cared very deeply for her, he felt sorry for her, he had empathy for her
التركية - الإنجليزية
his her
المفضلات