hipnotize

listen to the pronunciation of hipnotize
التركية - الإنجليزية
(Tıp) hypnotize

Tom says that anyone can be hypnotized. - Tom birinin hipnotize edilebileceğini söylüyor.

Fadil's personality seemed to hypnotize Dania. - Fadıl'ın kişiliği Dania'yı hipnotize edecek gibi görünüyordu.

hypnotized

When he whispered something into her ear, she moved just as he said, as if she had been hypnotized. - O onun kulağına bir şey fısıldadığında, o sanki hipnotize olmuş gibi, tam onun söylediği gibi hareket etti.

Tom says that anyone can be hypnotized. - Tom birinin hipnotize edilebileceğini söylüyor.

hipnotize etmek
mesmerize
hipnotize edilmiş
hypnotised
hipnotize etmek
(Tıp) hypnotise
hipnotize ederek
mesmerizingly
hipnotize edici
hypnotizer
hipnotize edici
hypnotic
hipnotize edici
hypnotist
hipnotize edici
mesmeriser
hipnotize edici
mesmerizer
hipnotize edici bir şekilde
hypnotically
hipnotize edilebilir
(Tıp) hypnotizable
hipnotize edilebilir
(Tıp) hypnotisable
hipnotize edilen
hypnotized
hipnotize edilme korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) hypnophobia
hipnotize etmek
hypnotize
hipnotize etmek
put into a trance
hipnotize etmek
fascinate
hipnotize etmek
to hypnotize
hipnotize ile ilgili
hypnotic
hipnotize et
{f} hypnotised
hipnotize et
{f} hypnotized
hipnotize et
hypnotize
التركية - التركية
Hipnotizma yoluyla uyutulmuş, etki altında kalmış: "Havuzla benim aramda bir yere sabit gözlerle baktı, hipnotize bir hâlde söylendi. Ölüm, dedi."- S. F. Abasıyanık
hipnotize
المفضلات