hineingeraten

listen to the pronunciation of hineingeraten
ألمانية - التركية
istemeden bulaşmak, farkında olmadan karışmak
الإنجليزية - التركية

تعريف hineingeraten في الإنجليزية التركية القاموس.

get into
(Fiili Deyim ) -e girmek , giymek , binmek
get into
(deyim) get into one's stride tam yoluna girmek
get into
arabaya binmek
get into
içeri girmek
get into
kaçmak
get into
içine işlemek
get into
öğrenmek
get into
-e girmek
get into
gir

Tom kilitli odaya girmeye çalıştı. - Tom tried to get into the locked room.

Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür. - It's possible that Tom will get into Harvard.

get into
giymek
got into
gir

Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin? - Would you mind telling me how you got into my office?

Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi. - Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.

get into
Kendini gayretle bir işe vermek
ألمانية - الإنجليزية
blundered into
got into
get into
in etwas hineingeraten
to get (yourself) into something
in etwas hineingeraten
to blunder into something