تعريف hindistan في التركية الإنجليزية القاموس.
- India; Indian
- Indian, of India
- Hindustan
- India
Mumbai is the most populous city in India and the second most populous city in the world.
-Bombay, Hindistan'ın en çok nüfusa sahip şehridir ve dünyadaki ikinci en çok nüfusa sahip şehirdir.
Seeing that movie is something like taking a trip to India.
-Filmi izlemek Hindistan'a bir yolculuk yapmak gibi bir şeydir.
- indian
Telugu is spoken in the Indian states of Andhra Pradesh and Telangana.
-Telugu, Hindistan'daki Andra Pradesh ve Telangana eyaletlerinde konuşulur.
The Indian National Congress and the Bharatiya Janata Party are the most prominent political parties in India.
-Hindistan Ulusal Kongresi ve Bharatiya Janata Partisi Hindistan'da en önemli siyasi partilerdir.
- East Indies
- hindistan cevizi
- Coconut, coco
- hindistan'a özgü bir tür pide
- A species native to India pita
- Hindistan milli istiklâli
- Swaraj
- hindistan cevizi
- coco
I want to drink coconut milk.
-Hindistan cevizi sütü içmek istiyorum.
In Thailand, people use coconuts for food, drink and toys.
-Tayland'ta insanlar yiyecek içecek ve oyuncaklar için hindistan cevizi kullanırlar.
- hindistan cevizi
- (büyük) cokernut
- hindistan cevizi ağacı
- coconut tree
- hindistan cevizi ağacı
- coconut palm
- hindistan cevizi hasırı
- coir mat
- hindistan cevizi lifi
- coir fibre
- hindistan cevizi lifi
- coir
- hindistan cevizi liflerinden yapılmış
- coco
- hindistan cevizi yağı
- coconut butter
- hindistan ıngiltere arası ticari gemi
- Indiaman
- hindistan'a ait
- Hindustani
- hindistan'a yeni gelmiş avrupalı
- griffin
- hindistan'da oturan ıngiliz
- Anglo Indian
- hindistan'da zengin avrupalı
- nabob
- hindistan cevizi
- {i} coconut
Tom sat on the grass under a coconut tree.
-Tom hindistan cevizi ağacının altında çimlerde oturdu.
I drink coconut water in the morning.
-Sabahları hindistan cevizi suyu içerim.
- hindistan cevizi
- (Gıda) mace
- hindistan cevizi
- (Gıda) nutmeg
- iğne deliğinden Hindistan'ı seyretmek
- to be able to draw important conclusions from a small event
- kurutulmuş hindistan cevizi içi
- copra
- küçük hindistan cevizi
- nutmeg
- küçük hindistan cevizi kabuğu
- mace
المصطلحات ذات الصلة
تعريف hindistan في التركية التركية القاموس.
- hindistan cevizi
- Bu ağacın portakaldan büyük, çok sert kabuklu yemişi
- hindistan cevizi
- Palmiyegillerden, tropikal bölgelerde yetişen bir ağaç (Cocos nucifera)
- küçük hindistan cevizi
- (Botanik, Bitkibilim) Muskat, küçük Hindistan cevizi (Myristica) ya da Hint cevizi portakal ağacına benzeyen, anavatanı Banda Adaları olan bir tropik ağaç cinsidir. Hindistan ceviziyle ilgisi yoktur
- Hindistan cevizi
- (Osmanlı Dönemi) BEVVA
- Hindistan cevizi
- ranec
- Hindistan cevizi
- narcıl
- Hindistan cevizi
- (Osmanlı Dönemi) NARCİL
- küçük Hindistan cevizi
- Bu ağacın baharat olarak da kullanılan ceviz biçimindeki yemiş
- küçük Hindistan cevizi
- İki çeneklilerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç (Myristica frangrans)