Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
- Tom circled the block looking for a place to park.
Buraya park etmek için izin aldın mı?
- Did you get permission to park here?
Tom Mary'ye başka bir yerde park etmesini söyledi.
- Tom told Mary to park somewhere else.
Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
- Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
Tiyatronun arkasında bir otopark var.
- There is a parking lot behind the theater.
Şu otoparkta arabasını çaldırdı.
- He had his car stolen in that parking lot.