addressing (someone), speaking to (someone): Vali, köylülere hitaben yeni yol hakkında kısa bir konuşma yaptı. The governor, addressing the villagers, made a short speech about the new road. O lafı bana hitaben söyledin. You addressed that remark to me
التركية - التركية
تعريف hi̇taben في التركية التركية القاموس.
(Osmanlı Dönemi) Birinin yüzüne söyleyerek, ona hitab ederek. Tevcih-i kelâm eyleyerek. Birine doğru hitab ederek