التركية - الإنجليزية
تعريف hi̇ssî في التركية الإنجليزية القاموس.
- hissi
- feeling
Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
-Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
Tom couldn't shake the feeling that he'd met Mary somewhere before.
-Tom Mary'yi daha önce bir yerde gördüğü hissinden kurtulamadı.
- hissi
- emotional, sentimental
- hissi
- sensual
- hissi
- sensuous
- hissi
- sensational
- hissi
- emotional
- hissi
- sentimental
- hissi
- pertaining to the feelings, emotional
- hissi kablel vuku
- foresee
- hissi olarak
- emotively
- hissi komedi
- (Tiyatro) sentimental comedy
- hissi münasebetler
- emotional relations
- hissi sinire ait
- (Tıp) neurosensor
- adalet hissi
- (Kanun) conscience
- susuzluk hissi
- thirst
- hissi
- affective
- hissi
- emotive
- açlık hissi
- hunger
- açlık hissi
- feel of hunger
- acı hissi
- sense of pain
- denge hissi
- sense of balance
- denge hissi
- equilibrioception
- dokunma hissi
- feeling
- engel hissi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) obstacle sense
- güven hissi
- sense of confidence
- güvenlik hissi
- sense of security
- hissi
- voluptuous
- kadife hissi vermek
- have a velvety touch
- konum hissi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) position sense
- sorumluluk hissi
- feeling of responsibility
- susuzluk hissi
- sensation of thirst
- suçluluk hissi
- guilty conscience
- yetersizlik hissi
- (Tıp) feeling of inadequacy
- yumuşaklık hissi vermek
- be soft to the touch
- zindelik hissi
- euphoria
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hi̇ssî في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Duyguya ait, hisse müteallik. Ruhen ve kalben anlaşılan. Aklı muhakeme ile olmayıp his ile olan
- HiSSi
- Duygusal: "Aşk, her şeyden evvel hissî bir alışkanlıktır."- Y. K. Karaosmanoğlu
- hissi
- Duygusal