hiç kimse

listen to the pronunciation of hiç kimse
التركية - الإنجليزية
anybody

He doesn't get along with anybody in the office. - Ofisteki hiç kimseyle uyuşmuyor.

Please don't tell anybody. - Lütfen hiç kimseye söyleme.

no one

No one shall be arbitrarily deprived of his property. - Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

No one understands that. - Onu hiç kimse anlamıyor.

anyone

Tom doesn't make exceptions for anyone. - Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.

There was hardly anyone in the room. - Odada hiç kimse yoktu.

nobody

Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player. - Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.

Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely. - Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.

never a one
(used with a negative verb) no one, nobody; anyone, anybody
no man

No man received enough votes to win the nomination. - Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.

No man can live to be two hundred years old. - Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.

none

A friend to all is a friend to none. - Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.

None can do it as good as Tom can. - Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.

nobody, no one; anybody, anyone
noone
not a soul
başka hiç kimse
no one else
hiç bir kimse
nemine
başka hiç kimse
nobody else
bir hiç olan kimse
zilch
senden başka hiç kimse
no other than you
التركية - التركية
Ortalıkta görünmeyen, bulunmayan insan
kimsecik
kimsecikler
hiç kimse
المفضلات