herzliche grüße, liebe grüße (briefschluss)

listen to the pronunciation of herzliche grüße, liebe grüße (briefschluss)
الإنجليزية - التركية

تعريف herzliche grüße, liebe grüße (briefschluss) في الإنجليزية التركية القاموس.

love
sevmek

Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek. - It is the greatest happiness in life to love and to be loved.

Cennette sevmek için bekleyebilirim. - I can wait to love in heaven.

love
{i} sevda
love
{i} aşk

Sen benim hayatımın aşkısın. - You're the love of my life.

Aşk onu rüyalarında görmektir. - Love is seeing her in your dreams.

love
{i} sevgi

Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar. - When poverty comes in at the door, love flies out the window.

Anne sevgisi en muhteşem şeydir. - Maternal love is the greatest thing.

love
{i} tutkunluk
love
{f} sevmek, âşık olmak
love
{i} sevgili

Sevgilim beni sevmiyor. - My lover doesn't love me.

Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum. - I love you, dear sister.

love
{i} yar

O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk. - He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!

Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm. - I'd love to help you out, but I'm terribly busy.

love
(Argo) mala vurmak
love
(Argo) cinsel ilişkiye girmek
love
aşık olmak

Âşık olmak biraz zaman alır. - Falling in love takes some time.

Kime aşık olmak istersin? - Who would you like to fall in love with?

love
(İİ.) canım
love
ile sevişmek
love
love charm aşk hus
love
(isim) aşk, sevgi, sevda, tutkunluk, sevgili, hayranlık; yar
love
Küpid
love
aşk tanrısı
love
eros
love
sevme

Bir insan kendi annesini sevmelidir. - One should love one's own mother.

Biz komşularımızı sevmeliyiz. - We should love our neighbors.

love
(fiil) sevmek
ألمانية - الإنجليزية
with love
love
best wishes (letter closing line)
herzliche grüße, liebe grüße (briefschluss)
المفضلات